logo

Şişli Gezilecek Yerler

Şişli Gezilecek Yerler

 

  • Şişli

Şişli, Beyoğlu'na bağlı bir bucak iken 1954 yılında ilçe statüsüne yükseltilmiştir.

1987 yılında Şişli'den ayrılan Kağıthane, kendi bağımsız ilçe statüsüne kavuşmuştur.

Şişli, 28 mahallesi ile ilçe olmuş, ancak 06.12.2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 6360 sayılı Kanun ile Huzur, Maslak, Ayazağa mahalleleri'nin Sarıyer ilçesine bağlanması sonucu günümüzdeki konumuna 25 mahalle ile ulaşmıştır.

İstanbul gibi tarihi bir şehrin ilçesi olmasına rağmen, Şişli nispeten yeni bir yerleşim bölgesidir.

1850 yılında, Şişli genellikle boş arazi, bağ, bahçe ve bostanlarla dolu bir alan olarak biliniyordu.

Ancak, 19. yüzyılın ortalarında iskana açılmasıyla birlikte bölgede yapılaşma süreci hız kazandı.

Şişli'nin tarihindeki önemli dönemlerden biri, 1913 yılında Şişli'ye ulaşan elektrikli tramvayın hizmete girmesi olmuştur.

Bu, Şişli'nin hızlı bir şekilde gelişmesine katkı sağlamış ve semtin önemini artırmıştır.

Şişli, tarih boyunca meşhur yabancı zenginlerin, Osmanlı paşalarının ve dönemin aydınlarının gözde tercihi olmuş; bu nedenle semt, çeşitli kültürlerin ve sosyal sınıfların zengin tarihini barındırmıştır.

Bomonti'de 19. yüzyılın başlarında kurulan bira fabrikası, bölgenin gelişimine önemli bir katkıda bulunmuştur.

Aynı dönemde Şişli Etfal Hastanesi gibi sağlık kurumları da açılmıştır.

Şişli'nin gelişiminde elektrikli tramvayın Şişli'ye ulaşması, sanayi tesislerinin kurulması ve sağlık kurumlarının faaliyete geçmesi önemli rol oynamıştır.

Semtin yapılaşması, 1960 ve 1970'li yıllarda hız kazanmış, daha sonra ise ticaret, , eğlence ve gece hayatının ağırlıklı olarak yer aldığı bir yapıya evrilmiştir.

Günümüzde Şişli, İstanbul'un önemli ve finans merkezlerinden biri olarak konumlanmıştır, kentsel dönüşüm projeleri ve modern altyapı ile şehir yaşamının dinamik bir merkezi haline gelmiştir.

Şişli'nin zengin tarihindeki önemli yapılar arasında Feriköy Fırın Sokağı, Sıracevizler Sokağı, Abide-i Hürriyet Anıtı, Atatürk Müzesi, Şişli Camii ve birçok kültür ve ticaret merkezi bulunmaktadır.

Ayrıca, semt; tiyatrolar, sinemalar, kongre salonları ve üniversiteler gibi kültürel ve eğitim kurumlarına ev sahipliği yapmaktadır.

İlçede, Lütfü Kırdar Kongre Salonu, Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Açıkhava Tiyatrosu, Şehir Tiyatroları Harbiye Sahnesi, Askeri Müze, İstanbul Teknik Üniversitesi, Marmara Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi'nin bazı birimleri gibi önemli mekanlara ev sahipliği yapmaktadır.

Şişli Camii'nden Büyükdere Caddesi'ne uzanan eski tramvay hattı ve İETT garajının yerine yapılan büyük bloklar içinde oteller, işyerleri, kültür ve ticaret merkezleri yer almaktadır.

Halaskargazi Caddesi üzerindeki iki yanlı büyük pasajlardaki sinemalar ve eğlence mekanları ise semte canlılık ve karakter katmaktadır.

Şişli sadece bir semt değil, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır.

Sosyal ve ekonomik zenginlikleriyle bezenmiş, modern ve tarih dolu bir semt olan Şişli, İstanbul'un ve Türkiye'nin iş ve finans merkezi olma hedefine kararlı adımlarla ilerlemektedir.

Keşfetmeye hazır mısınız?

 

Şişli’de Gezilecek Yerler

 

  • Şişli Camii

Şişli Camii, Vasfi Egeli tarafından tasarlanan ve Haziran 1945 ile Haziran 1949 tarihleri arasında inşa edilerek hizmete açılan bir ibadet mekanıdır.

Camii, Halâskârgazi Caddesi ile Abide-i Hürriyet Caddesi'nin kesiştiği bir adacıkta konumlanmıştır.

Cumhuriyetin ilanından sonra İstanbul'da inşa edilen ilk Camii olma özelliği taşıyan bu yapı, Şişli'nin o dönemdeki mimari çeşitliliğinden ayrılarak klasik Osmanlı üslubunda tasarlanmıştır.

Şişli, o yıllarda farklı yükseklik ve büyüklükteki neo-klasik, beaux-arts, art-déco, art-nouveau, kübik tarzdaki yüzlerce binaya ev sahipliği yapmaktadır.

Ancak Şişli Camii, Halâskârgazi Caddesi'nin Cami arsasının bulunduğu noktadaki konumuyla öne çıkar ve bu önemli kentsel artere diğer binaların ulaşamadığı bir egemenlik sağlar.

 

  • Teşvikiye Camii

Teşvikiye'deki Caminin tarihçesi büyük bir zenginliğe sahiptir.

1209 yılında Sultan III. Selim tarafından yaptırılan ilk mescit, günümüz Camiisinin bulunduğu konumda yer alıyordu.

Ancak, Abdülmecid tarafından 1270 yılında genişletilerek ve baştan aşağı yenilenerek daha büyük bir yapı haline getirildi.

Daha sonra II. Abdülhamit'in emriyle Camii bir kez daha restore edildi.

Fakat, II. Abdülhamit, Sultan Abdülmecit'in eserini yıkmak istemediği için eski binanın önüne yeni bir yapı eklenerek üzerine kubbe eklenmiştir.

Ayrıca, mevcut minare yerine yeni bir minare inşa edilmiş ve yapının son cemaat yerine ve iki hünkâr mahfiline eklemeler yapılmıştır.

Bu tarihi eserin ilk mimarı olarak Krikor Amira Balyan düşünülmektedir.

Abdülmecid döneminde ise Garabet Balyan ve oğlu Nikogos Bey, birlikte çalışarak 1294'teki onarımda rol oynamıştır.

Aynı şekilde, 1309'daki yenileme işlemi Küçük Yorgi Kalfa ve Yuvan Efendi tarafından gerçekleştirilmiştir.

Kapı üzerinde yer alan kitâbe, yapının 1209 tarihine dayandığını belirtmektedir.

Cami, eğimli bir arazi üzerine kurulduğu için güney tarafı bodrum kat üzerinde yükselen bir yapıya sahiptir.

Sultan Abdülmecit'in yaptırdığı nişan taşlarında, burada bir mahalle kurulmasının padişah tarafından teşvik edildiği vurgulanmaktadır.

Bu sebeple, "Teşvikiye" adının, bölgedeki yerleşimin teşvik edilmesinden kaynaklandığı bilinmektedir.

Bu tarihi Camii, sadece mimari bir güzellik değil, aynı zamanda tarihi bir miras ve kültürel bir sembol olarak da önemini sürdürmektedir.

 

  • Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı

Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı, dünyanın önde gelen müzelerinden biri olarak kabul edilen zengin koleksiyonu ve çeşitliliği ile öne çıkar.

Müzenin kökenleri 15. yüzyıla kadar uzanmaktadır.

İstanbul'un Türkler tarafından 1453'te fethedilmesinin ardından, Aya İrini Kilisesi ‘’Cebehane’’ adı verilen bir depo olarak kullanılmış ve burada değerli harp silahları, araçları ve gereçleri toplanmıştır.

1726'da Cebehane'deki malzemeye yeni bir düzen getirilerek Dar-ül Esliha adıyla yeni bir kuruluş oluşturulmuştur.

Türk müzeciliğinin modern anlamdaki temeli, Tophane Müşiri Ahmet Fethi Paşa'nın 1846'da başlattığı çabalarla atılmış ve bu tarih, Türk müzeciliğinin ve Askeri Müzenin gerçek anlamda ilk kuruluşu olarak kabul edilmiştir.

Aya İrini'deki revaklar, camekanlarla kapatılarak sergi alanına dönüştürülmüştür.

Bu mekanlarda, eski harp silahları, araçları ve gereçlerinden oluşan koleksiyonlar ile arkeolojik eser koleksiyonları sergilenmiştir.

Ahmet Fethi Paşa'nın ardından, bu koleksiyonlar ilk defa "Müze" adını alarak Müzeyi Hümayun olarak adlandırılmıştır.

Müze teşkilatının kurulmasının ardından, özellikle arkeolojik eserlerin sayısının artmasıyla bu eserler Çinili Köşk'e taşınmış ve günümüz İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin temeli atılmıştır.

Ahmet Muhtar Paşa, silah koleksiyonlarını ilanlar ve resmi yazışmalar ile zenginleştirmiştir.

Kütüphanesi, sineması, atış poligonu, yayınları, kıyafethanesi ve mehteri ile günümüz çağdaş müzecilik anlayışına uygun, nitelikli bir müze oluşturulmuştur.

1940 yılına kadar faaliyetlerini sürdüren Askeri Müze, İkinci Dünya Savaşı'nın Türkiye'ye sıçrayabileceği düşüncesiyle bir süre ara vermiştir.

Savaş tehlikesinin ortadan kalkmasının ardından, 1949 yılında Maçka Silahhanesi'nde depolanan eserler, 1959'dan itibaren Harbiye Mektebi Jimnastikhanesi binasında tekrar sergilenmeye başlanmıştır.

Ancak, bu bina zamanla Askeri Müze koleksiyonları için yetersiz kalmış ve çağdaş anlamda gelişmeye uygun olmamıştır.

Bu nedenle, 1966 yılında başlayan restorasyon çalışmaları sonucunda eski Harbiye binası, Askeri Müze olarak kullanılmak üzere düzenlenmiş ve 10 Şubat 1993'te ziyarete açılmıştır.

 

  • Şişli Atatürk Evi Müzesi

Art Nouveau üslubunda 1908 yılında Osep Kasapyan tarafından inşa edilen bu tarihi yapı, Türkiye'nin büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatına tanıklık etmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk, Annesi, Kız kardeşi ve Yaveri ile Aralık 1918'den, Mayıs 1919'da Samsun'a doğru yola çıkana kadar bu evde yaşamıştır.

Mustafa Kemal Atatürk'ün anılarında "Pembe Ev" olarak anılan bina, pembe dış cephe boyasıyla öne çıkmış ve zamanla "İnkılap Müzesi" olarak da biliniyor.

1924 yılında, Eski İzmir Valisi Tahsin Uzer'in Eşi tarafından satın alınan ev, 1928 yılında İstanbul Büyük Şehir Belediyesi tarafından müzeye dönüştürülmek üzere satın alınmıştır.

Dönemin İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Lütfi Kırdar tarafından 1942 yılında "Atatürk İnkılapı Müzesi" adıyla ziyarete açılan yapı, 1977 yılında restoreedilmiş ve 1981 yılında "Atatürk Müzesi" olarak yeniden faaliyete geçmiştir.

2014 yılında gerçekleştirilen bir restorasyonun ardından müze, günümüzdeki haliyle 2015’te tekrar hizmete girmiştir.

Müze’de, Atatürk'ün kişisel eşyaları, üniformaları, fotoğrafları, el yazısı belgeleri, hatıra eşyaları ve önemli ressamların yağlı boya tablolarını içeren zengin bir koleksiyonu ziyaretçilere sunmaktadır.

Atatürk'ün yaşamına ve devrimlerine tanıklık eden bu müze, tarihi bir atmosfer içinde ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunmaktadır.

 

  • Şişli Bilim Merkezi

27 Eylül 2005 tarihinde, Türkiye Bilim Merkezleri Vakfı ve Şişli Belediyesi'nin ortak girişimiyle Türkiye'nin üçüncü bilim merkezi olan Şişli Bilim Merkezi açılmıştır.

Şişli Bilim Merkezi’nde, 80'den fazla deney ünitesine ev sahipliği yapmakta olup; biyoloji, fizik, matematik, kimya, geometri, mekanik, beyin, uzay ve yanılsamalar, elektronik alanlarındaki deney üniteleri aracılığıyla ziyaretçilerine bilimin temel dalları hakkında bilgi sağlamayı amaçlamaktadır.

Merkezin hedefleri doğrultusunda, dev mikroskoplar, fizik üniteleri, zeka oyunları, 20 milyon yıl öncesine ait bir ağaç, kara delik, planetaryum, fizik üniteleri, yangın ve deprem eğitim birimi gibi çeşitli dallarda üniteler oluşturulmuş ve bu üniteler; internet eğitim programları, deneyler, toplantılar ve konferanslar, proje yarışmaları ile desteklenmiştir.

Bilim Merkezi, bilim ve teknolojiyi ziyaretçilere aşılamak amacıyla 350 bin’den fazla kişiye hizmet vermiştir.

Zengin içeriği ve interaktif deneyimleriyle, bilimi eğlenceli ve öğretici bir şekilde sunarak geniş bir kitleye ulaşmıştır.

 

  • Maçka Demokrasi Parkı

Maçka Demokrasi Parkı, doğayla ve şehir hayatıyla iç içe bir atmosfer sunan keyifli bir alan olarak bilinir.

1950 yılında hizmete girmiş ve zaman içinde tarihsel etkileşimlere bağlı olarak restore edilmiştir.

Parkın ana yolları iyileştirilmiş ve yeşil alanlar öne çıkarılarak genel estetik ve kullanım kalitesi artırılmıştır.

Park, Dolmabahçe, Maçka, Nişantaşı, Harbiye bölgelerini kapsayan geniş bir alana yayılmış ve kongre vadisinde konumlanmıştır.

İlçenin önemli noktalarına yürüme mesafesinde olması, parkı insanların önemli dinlenme ve eğlence merkezlerinden biri haline getirmiştir.

Park, çeşitli ağaç türleriyle zenginleştirilmiş bir yeşil alan sunmaktadır; ıhlamur, gürgen, çınar, kavak, kestane, şimşir, ceviz ve meşe ağaçlarıyla süslenmiştir.

Ayrıca, park içerisinde spor alanları, yeme içme birimleri ve yapay havuzlar gibi kullanışlı özellikler bulunmaktadır.

İstanbul'un eski gazinolarından biri olan ve günümüzde açık hava etkinlikleri için önemli bir mekan olan Küçükçiftlik Park da bu bölgede yer almaktadır.

Ziyaretçilere hoşça vakit geçirme imkanı sunan Maçka Demokrasi Parkı, doğal güzellikleri, spor olanakları ve sosyal etkinlikleriyle çeşitli ihtiyaçlara hitap eden bir açık hava mekanıdır.

 

  • Şişli Radyo Evi

6 Mayıs 1927 tarihinde, İstanbul Radyosu ilk yayınını Sirkeci'de bulunan Büyük Postane Binası'nın bodrum katında gerçekleştirmiştir.

Ancak, zamanla büyüyen ihtiyaçlar doğrultusunda, mevcut yerin yetersiz kalması nedeniyle yeni bir yer arayışına gidilmiş ve bu amaçla bir mimari yarışma düzenlenmiştir.

Doğan Erginbaş, Ömer Güney ve İsmail Utkular'ın projesinin kazandığı 1939 yılındaki yarışmanın ardından, inşaat 11 Kasım 1945 tarihinde başlamış ve 19 Kasım 1949 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından hizmete açılmıştır.

Bu yapı, Erken Cumhuriyet dönemi mimarlığının önemli simgelerinden biridir.

Dört katlı olan yapıda zemin kat ve birinci kat stüdyolar, plak ve film alma üniteleriyle program servis bürolarına ev sahipliği yapmaktadır.

Diğer katlarda ise ana kumanda ve kontrol daireleri ile teknik ve idari servis büroları yer almaktadır.

Yapının dikdörtgen planlı olmasıyla dikkat çekerken, ortasında bir avlu bulunmaktadır.

Şişli Radyo Evi, 24 saat boyunca ziyaretçilerine kapılarını açarak tarihi ve kültürel önemiyle öne çıkan bir mekan olarak hizmet vermektedir.

 

  • Bomonti Bira Fabrikası

Bomonti Bira Fabrikası, adını taşıdığı semte ismini veren ve Türkiye'de modern bira üretim tekniği ile faaliyete geçen ilk tesis olarak önemli bir konuma sahiptir.

İsviçreli Adolf ve Walter Bomonti Kardeşler tarafından 1885 yılında Feriköy Bomonti’de küçük bir bira üretim atölyesi olarak kurulan tesis, 1893 yılında daha büyük bir fabrikaya dönüştürmüşlerdir.

1902 yılında şu anda bulunduğu konuma taşınan fabrika, 1908 yılında soğutma tesisi eklenerek Türkiye'de ilk defa alt fermantasyon birası üretimine başlamıştır.

Ancak, 1926 yılında çıkan bir yasa sonucunda özel işletmelerin alkol üretimi yasaklanmış, bu nedenle 1938 yılında Bomonti Bira Fabrikası, dönemin Tekel İdaresi'ne devredilmiştir.

1940 yılında tekrar faaliyete geçen fabrika, 1991 yılına kadar üretim yapmıştır.

Bomonti Kardeşler sadece bir üretim tesisi kurmakla kalmamış, aynı zamanda Bomonti Bira Bahçesi'ni açarak mahalle kültürü ve günlük hayat üzerinde önemli etkilere neden olmuştur.

Günümüzde Bomonti Bira Fabrikası'nın ayakta kalan yapıları, kültür ve sanat mekanlarına dönüştürülmüş ve Bomontiada adıyla anılan alanda Ara Güler Müzesi, yeme-içme mekanları, konser ve etkinlik salonu gibi birimlere ev sahipliği yapmaktadır.

Ancak, 2019 yılında Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredilen ve 2020 yılında yıkılan bazı ek binalar, kompleksin tarihi ve endüstriyel mirası açısından kayıplara neden olmuştur.

 

  • Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu

Darülbedayi-i Osmani, Şehir Tiyatroları'nın temelini oluşturan kurumdur ve 1914 yılında Belediye Başkanı Cemil Topuzlu kararıyla kurulmuştur.

Osmanlı Güzellikler Evi anlamına gelen Darülbedayi, eğitim amaçlı bir kurum olarak Andre Antoine gibi ünlü Fransız tiyatro adamının yönetiminde başlamıştır.

Ancak, Birinci Dünya Savaşı'nın çıkması ve Fransa ile Osmanlı'nın karşı saflarda yer alması nedeniyle Antoine, kısa bir süre sonra Fransa'ya dönmüştür.

Raşit Rıza'nın çabalarıyla toparlanan Darülbedayi, öğrencilerini sınavla seçmeye başlamıştır.

Darülbedayi, Şehzadebaşı'nda Letafet Apartmanı'nda "Tatbikat Sahnesi" adı altında çalışmalarına devam etmiş ve daha sonra Tepebaşı Tiyatrosu'nda faaliyet göstermiştir.

Ocak 1916'da sahnelenen "Çürük Temel" oyunuyla profesyonel bir tiyatro topluluğu haline gelmiştir.

Şehir Tiyatroları, değişik sahnelerde perdelerini açarak Türk tiyatrosuna birçok önemli ismi kazandırmıştır.

Muhsin Ertuğrul, Halit Fahri Ozansoy, Behzat Butak, Ali Naci Karacan, Peyami Safa, Emin Beliğ Belli, Celal Sahir gibi isimler Darülbedayi'nin öğrencilerindendir.

Şehir Tiyatroları, 1931 yılında resmen İstanbul Belediyesi'ne bağlanmış ve 1934 yılından itibaren "İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları" adını almıştır.

1935 yılında Ferih Egemen ve Kemal Küçük tarafından başlatılan Çocuk Tiyatrosu uygulamaları, Türkiye çocuk tiyatrosu adına önem taşımaktadır.

Ayrıca, Şehir Tiyatroları, Türk tiyatrosundaki değişimlere paralel olarak Türk Sineması ve diğer sanat alanlarında da önemli çalışmalara imza atmıştır.

Şehir Tiyatroları, bugün 3500 civarında İstanbul seyircisine hizmet vermektedir.

Sahneleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Kadıköy Müze Gazhane Prof.Dr. Sevda Şener Sahnesi, Fatih Reşat Nuri Sahnesi, Gaziosmanpaşa Sahnesi, Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi, Kağıthane Sadabad Sahnesi, Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Kültür Sanat Merkezi Rasim Öztekin Sahnesi ve diğerleri bulunmaktadır.

 

  • Abide-i Hürriyet Anıtı

II. Meşrutiyet döneminde gerçekleşen 31 Mart Vakası'nda hayatını kaybedenlerin anısı için Abide-i Hürriyet Anıtı inşa edilmiştir.

Anıt, Şişli'nin Hürriyet-i Ebediye Tepesi'nde, Adalet Sarayı'nın yanında geniş bir alanda konumlanmıştır.

31 Mart Vakası, Rumî takvime göre 31 Mart 1325'te 13 Nisan 1909 başlamış ve 13 gün sürmüştür.

Abide-i Hürriyet Anıtı, Hürriyet-i Ebediye Abidesi olarak da bilinir ve Türkiye'de yapılmış ilk ulusal anıt olma özelliğine sahiptir.

Anıt, 1909 yılında düzenlenen yarışmayı kazanan ünlü mimar Muzaffer Bey'in projesi üzerine inşa edilmiş ve açılışı 23 Temmuz 1911 tarihinde gerçekleştirilmiştir.

Anıtın yapımında mermer ve kesme taş malzeme kullanılmıştır.

Yükseltilmiş bir zemin üzerinde konumlanan anıta geniş merdivenlerle ulaşılır.

Anıtın gövdesi, gökyüzüne doğru yükselen bir top şeklinde tasarlanmıştır.

Anıtın bir yüzünde, tüfek süngüleri ve dalgalanan bayrak motifi içeren kabartmalar bulunmaktadır.

Anıtın alt kısmı mescit olarak düzenlenmiş olup, bu alana yazıt içeren bir kemerli kapıdan geçilerek inilebilmektedir.

Şişli Belediyesi logosu’nda da kullanılan Abide-i Hürriyet Anıtı, Şişli'nin önemli sembollerinden biri haline gelmiştir.

Aynı alanda Mahmut Şevket Paşa Türbesi, Enver Paşa Anıt Mezarı, Mithat Paşa Anıt Mezarı, Talat Paşa Anıt Mezarı ve bazı önemli şahsiyetlerin mezarları da bulunmaktadır.

 

  • Şişli Aya Dimitri Rum Kilisesi

Istanbul Aziz Dimitrios Kilisesi, günümüzde Şişli, Kurtuluş semtine yer almaktadır.

Kilisenin ne zaman inşa edildiği belirsiz olsada, 16. yüzyılın sonlarına dair bazı kaynaklar, bu kilisenin varlığından bahsetmektedir.

İstanbul'un tarihi dokusuna katkı sağlayan bu kilise, çeşitli tarihi olaylara tanıklık etmiştir.

1862 yılında Skarlatos Byzantios'un "İstanbul" adlı eserinde Kasımpaşa civarındaki Aya Dimitri Kilisesi'nin Camii’ye dönüştürüldükten sonra, Rum tersane işçilerinin kilisedeki Aziz Dimitrios ikonasını Tatavla semtindeki Aya Tanaş Kilisesi'ne taşıdığı belirtilmektedir.

Ayrıca, Pamfilos Melisinos'un "Tatavla" adlı kitabında Kasımpaşa bölgesindeki kilisenin Camii’ye dönüşmediği ve Rum nüfusunun Tatavla'ya yerleşmesinin ardından Kasımpaşa'daki kilisenin terk edildiği ifade edilmektedir.

Kilisenin ana kapısından avluya girildiğinde, sağ tarafta "Aya Haralambos Kilisesi’’'nin bulunduğu ifade edilmekte olup, bu yapının Aya Dimitri Kilisesi'nden daha eski olduğu ve 16. yüzyılda "Aya Tanaş" adıyla anıldığı belirtilmektedir.

Kilisenin dış duvarında yer alan mermer kitabede, 1726 yılında önemli bir tamiratın gerçekleştirildiği bilgisi bulunmaktadır.

Ayrıca, 1720'de bahçe duvarları inşa edilirken, 1751 - 1754 ve 1798 yılları arasında önemli eklentiler yapıldığı kaydedilmiştir.

Aya Dimitri Kilisesi'nin mimari özellikleri arasında, cemaat için ayrılmış naos kısmı ile dinsel ritüelin gerçekleştirildiği İeron Vima ‘’Bema’’ kısmını birbirinden ayıran ahşap oymalı ve altın kaplamalı ‘’ikonostasis’’ öne çıkmaktadır.

Ayrıca, 18. yüzyılda yapılmış ikonostasis, ahşap oymalı ve altın kaplamalı tronos’piskopos koltuğu’’ ve ambon vaaz ‘’kürsüsü’’ gibi sanatsal ögeler kilisenin dikkat çekici unsurlarıdır.

Günümüzde Kurtuluş Rum Cemaati Vakfı'nın merkez kilisesi olarak hizmet veren Aya Dimitri Kilisesi, haftanın her günü ibadete açık tutulmaktadır.

 

  • Bulgar Eksarhlığı - Bulgar Kilisesi

Bulgar kökenli devlet adamı Stefan Bogoridi, 1845 yılında İstanbul'da Eksarhlık, ‘’Bulgar Kilisesi’’, matbaa ve okul açılması için hükümete yazılı bir başvuruda bulundu.

Başvurusu başlangıçta reddedildi, ancak Bogoridi'nin kararlı çabalarının ardından 28 Şubat 1870 tarihinde, Bab-ı Ali tarafından yayınlanan bir ferman ile bağımsız bir kilise kurma izni alındı.

İzin alındığında, öncelikle Ortaköy semtinde bir "papaz evi" kurulmasına izin verildi.

Bogoridi'nin 1870 yılındaki bu çabası, Bulgar Eksarhlığı'nın temellerini attı.

İlk etapta bağımsız bir kiliseye izin verilmedi, ancak bu çaba, daha sonrasında kilisenin kurulmasına zemin hazırladı.

Eksarhlık, 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş bir köşkü satın alarak Şişli'ye taşındı.

Eksarh I. Yosif tarafından 1907 yılında satın alınan bu köşk, günümüzde hala kullanılan Bulgar Eksarhlığı binasıdır.

Şişli'deki bu binanın mimarisi dört katlı ve geniş bir bahçe içerisindedir.

Ahşap karkas kullanılarak inşa edilen yapı, eklektik tarzda tasarlanmıştır.

Binanın vitraylı camları, ahşap işlemeli saçakları, sütun başlıkları ve taş işçiliği gibi detayları, mimari açıdan oldukça etkileyicidir.

Bulgar Eksarhlığı binası günümüzde hala Bulgar Patrikhane'sini temsil etmektedir.

 

  • Saint Esprit Katedrali

Notre Dame de Sion, Fransız Lisesi'nin avlusunda bulunan yapı, 1846 yılında Monsenyör Hillereau tarafından inşa edilmiştir.

Kilisenin ilk tasarımı ünlü mimar Gaspare Fossati'ye aittir ancak 1864 yılında çatıda meydana gelen büyük hasar nedeniyle kilisenin tekrar yapılmasına karar verilmiştir.

Yeniden inşa sürecini papaz Antoine Giorgiovitch yönetmiş ve 1876 yılında kilise - katedral olarak ilan edilmiştir.

Kilise, zaman içinde birçok kez restore edilmiş ve 1980 yılında iç mekânındaki tüm resimler Peder Antoine Marovitch tarafından yenilenmiştir.

Kilisenin avlusunda Papa 15. Benedictus'un heykeli bulunmaktadır.

Heykel, Papa'nın sol elinde ‘’Adil Barışı’’ simgeleyen bir kâğıt rulosu, sağ elinde ise kutsama için hafifçe kaldırılmış şekilde tasvir edilmiştir.

Ouattrini tarafından tasarlanan heykel, 1921 yılında açılmıştır.

Yapının batı cephesi simetrik ve kademeli bir tasarıma sahiptir.

Orta aks üzerinde büyük bir giriş kapısı ve yanlarda küçük iki giriş bulunmaktadır.

Yan akslarda iki kat boyunca balkonlar yer almaktadır.

Orta aks, üçgen form ile sonlanmış ve sütuncelerle süslenmiştir.

Bitkisel motifli kabartmalar, mozaik işlemeli süslemeler ve dini betimlemeler içeren cephedeki detaylar dikkat çekicidir.

Yapı, 3 nefli ve bazilikal plana sahiptir.

İç mekândaki İyon başlıklı sütunlarla ayrılmış nefler, yoğun süslemeler, dini figürler ve tablolar içermektedir.

Apsis bölümünde, duvarlarda ve tavanda da zengin bezemeler bulunmaktadır.

Kilisenin altındaki alan, kilisenin kurucusu Monsenyör Hillereau ve diğer önemli Hristiyan figürlerinin yer altı mezarlarına ev sahipliği yapmaktadır.

 

  • Şişli Beth İsrail Sinagogu

Şişli Beth İsrail Sinagogu, 1920'li yıllarda inşa edilmiş olup, o dönemde otopark olarak kullanılan ve Şişli'deki Yahudi cemaatine hizmet veren bir iplik fabrikasının düzenlenmesiyle ortaya çıkmıştır.

Ancak, 1950'li yıllarda Nişantaşı ve Şişli semtlerindeki Yahudi nüfusunun hızla artması üzerine, şu anda sinagogun bulunduğu arazinin satın alınması kararı alındı.

Galata – Beyoğlu – Kasımpaşa - Şişli Cemaati Yönetim Kurulu Neve Şalom Vakfı, yeni sinagog binası için bir proje yarışması düzenledi.

1951 yılında mimarlar Aram Deregobyan ve Jak Pardo'nun kazandığı projeyle inşaat başladı.

25 Ocak 1952'de temel atma töreni gerçekleştirildi.

Roş Aşana ve Kippur bayramları gibi törenler binada gerçekleştirildi.

Sinagogun kapısındaki "Kal Kadosh Beth Israel" yazısı Aram Deregobyan tarafından yazıldı.

İç mekândaki kartonpiyer ve Ehal üzerindeki altı köşeli yıldız, ünlü kartonpiyer ustası Onnik Cezarliyan tarafından yapıldı.

Binanın cephesinde bulunan beş adet kabartma taş, "On Emir"i simgeliyor.

Dikdörtgen planlı orta mekanın üst kısmı gökyüzünü temsil eden mavi tonozla örtülmüştür.

1961 yılında ritüel amaçlı bir havuz olan Mikveh sinagoga eklenmiştir.

Ancak, 15 Kasım 2003'te Nakiye Ergün Caddesi'ndeki sinagogun arka kapısının önünde meydana gelen ‘’Patlama’’ sonucunda büyük hasar gördü.

Gerekli tadilatların ardından Ocak 2004'te yeniden hizmete açıldı.

 

  • Şişli Cevahir AVM

"Hayat Cevahir’den Geçer!" sloganıyla tanınan İstanbul Cevahir Alışveriş ve Eğlence Merkezi, 15 Ekim 2005'te kapılarını açarak dünya genelinde önde gelen alışveriş ve eğlence merkezlerinden biri haline geldi.

6 katlı ve 2.500 araç kapasiteli kapalı otoparkı ile Türkiye'nin en büyük ve eğlenceli alışveriş merkezlerinden biridir.

İstanbul Cevahir, 200'den fazla markayı içinde barındırarak ziyaretçilere kusursuz bir alışveriş deneyimi sunar.

Vizyondaki filmler, leziz tatlar, geniş spor salonu gibi çeşitli deneyimler, İstanbul Cevahir'de misafirlere yepyeni bir yaşam tarzı sunar.

İstanbul Cevahir Alışveriş ve Eğlence Merkezi, stratejik konumuyla İstanbul'un metropol alanında yer alır.

Seçkin markalardan oluşan mağaza yelpazesi ile güçlü bir organize perakendecilik alanında faaliyet gösteren merkez, ulusal ve uluslararası markaların önemli bir destek noktasıdır.

Yılın her günü, 365 gün boyunca 200'den fazla marka ile yerli ve yabancı ziyaretçilere hizmet vermeye devam eder.

 

  • Feriköy Üstün Palmiye Pastanesi

Feriköy Baruthane Caddesi'nde bulunan Üstün Palmiye Pastanesi, özellikle Paskalya döneminde ziyaretçilerin akınına uğrar.

Ortodokslar ve Katoliklerin Paskalya kutlamalarının denk geldiği zamanlarda, yaklaşık olarak 3 bin ton paskalya çöreği üretilir.

Ayrıca, Türkiye'de sadece Baylan Pastanesi ve Üstün Palmiye Pastanesi’nin gerçekleştirdiği likörlü çikolata üretimiyle tanınır.

Büyük tavşan şeklindeki çikolataları da oldukça ünlüdür.

Paskalya döneminde önünde uzun kuyruklar oluşan bu mekan, ziyaretçilere özel lezzetler sunan nadir yerlerden biridir.

Şişli’den istediğiniz konumlara, İstanbul Havalimanı (IST) ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı (SAW) ’a rahatlıkla zamanında ulaşabilirsiniz.

Ulaşım Seçenekleri: Toplu taşıma seçenekleri, Belediye Otobüsleri, Metro , Tramvay ’ı kullanarak İstanbul Havalimanı (IST) ve Sabiha Gökçen Havalimanı (SAW) ’a rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Bu hatları kullanmadan önce seyahatiniz için uygun sefer saatlerini web sitesinden kontrol edip seçmelisiniz.

Air transfer lines: Airtransferlines web sitesi üzerinden yapacağınız Havalimanı Transfer rezervasyonlarınız ile İstanbul Havalimanı (IST) ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı (SAW) ’a rahat zahmetsiz bir şekilde ulaşabilirsiniz.

Airtransferlines ile son model lüks araçlarla rahat, konforlu, eşsiz Havalimanı Transfer deneyimi sağlar.

Airtransferlines ’in avantajlarından yararlanmak, geniş transfer seçenekleriyle size uygun araç ve sürücüyü bulmak gideceğiniz yer hakkında bilgi almak veya rezervasyon yapmak için www.airtransferlines.com tıklayınız.

AIRTRANSFERLINES Kişisel Ulaşım Danışmanınız.

 

 

 

Benzer İçerikler

İstanbul Gezilecek Yerler
Arnavutköy Gezilecek Yerler
Ataşehir Gezilecek Yerler
Avcılar Gezilecek Yerler
Bağcılar Gezilecek Yerler
Bahçelievler Gezilecek Yerler
Bakırköy Gezilecek Yerler
Başakşehir Gezilecek Yerler
Bayrampaşa Gezilecek Yerler
Beşiktaş Gezilecek Yerler
Beykoz Gezilecek Yerler
Beylikdüzü Gezilecek Yerler
Beyoğlu Gezilecek Yerler
Büyükçekmece Gezilecek Yerler
Çatalca Gezilecek Yerler
Çekmeköy Gezilecek Yerler
Kadıköy Gezilecek Yerler
Kağıthane Gezilecek Yerler
Kartal Gezilecek Yerler
Küçükçekmece Gezilecek Yerler
Sarıyer Gezilecek Yerler
Silivri Gezilecek Yerler
Sultanbeyli Gelizlecek Yerler
Sultangazi Gezilecek Yerler
Şile Gezilecek Yerler
Tuzla Gezilecek Yerler
Ümraniye Gezilecek Yerler

Profesyonel bir sürücü müsünüz? Şehrinizde ATL Sürücüsü Olun

Sürücü ekibimize katılın ve küresel ATL deneyiminin bir parçası olun. ATL, sizi havaalanından veya limandan bir transfere ihtiyaç duyan ve şehre sıcak bir giriş yapmak isteyen gezginlerle bağlantı kurar.

HEMEN KAYIT OL!

Uygulamalarımız

TÜM HİZMET BÖLGELERİMİZ